Mehmet Rauf

22 Haziran 2013 tarihinde tarafından eklendi.

MEHMET RAUF

(12 Ağustos 1875 – 23 Aralık 1931)

istanbul’da doğdu. Kütahyalı Hafız Ahmet Efendi’nin oğludur. Küçük yaşlarda ede­biyata merak sardı. 1888’de Heybeliada’daki Bahriye Mektebi‘ne verildi. Bu sıralarda ilk yazılanın yazdı. İngilizce, Fransızca öğrendi, tiyatroyla ilgilendi. Realistlere ilgi duydu. Halit Ziya‘nın eserlerini okuyunca bu ilgi arttı. Yayınlanan ilk hikâyesi “Düşmüş” adını taşunaktadır.

Okulu bitirince önce Girit’e, sonra da Almanya’ya gönderildi, istanbul’a döndü. Hikâyeleri “Hizmet”te yayınlanıyordu. Tevfik Fikret, Cenab ve Hüseyin Cahit’le tanıştı; dostluk kurdu. Halit Ziya ile de mektuplaşıyordu. 1896’dan itibaren Servet-i Fünûn‘da yazmaya başladı. Bu dergide topluluğun edebiyat, sanat ve hayat görüşlerine ışık tutan yazılar yayınladı. En önemli romanı Eylül 1900’de bu dergide tefrika edildi. Kendi alanında ilk olan bu romanda ferdî aşkın psikolojik tahlili yapılmaktadır. Yazar diğer ro­manlarında aşk maceralarını işlemiştir.

Servet-i Fünûn kapatıldıktan sonra çok az yazdı. 1908’den sonra çeşitli dergi ve ga­zeteler çıkardı. “Zambak” adlı hikâyesindeki açık saçıklık yüzünden subaylıktan çıkarıldı. Bundan sonra hayatını kalemiyle kazandı. Hikâye, roman, tiyatro kitapları yayınladı.

Mehmet Rauf, Servet-i Fünûn topluluğu içinde üslûbuna en az dikkat eden yazardn. Bu yüzden sık sık eleştirildi.

Romanlarının fikir yönü zayıftır. Olay kahramanları çoğu zaman idealize edilmiş tiplerdir. Asıl başarıyı insan ruhunu tasvir ettiği eserlerde gösterdi. Dil ve üslûbu daha sade, ancak itinasızdır. Romanları teknik yönden zayıftır. Mensur şiirleri ise bu tarzın başarılı örnekleri sayılmaktadır.

Eserleri :

Romanları: Eylül (1900), Ferdâ-yı Garam (1913), Genç Kız Kalbi (1925), Karanfil ve Yasemin (1924), Böğürtlen (1926), Define (1927), Son Yıldız (1927), Ceriha (1927), Kan Damlası (1928), Halâs (1929), Yara (1935). Hikâye kitaplarının bazıları; İhtizar (1909), Son Emel (1913), Kadın İsterse (1919), Pervaneler Gibi (1920), Gözlerin Aşkı (1924) adlarını taşır.

Tiyatroları: Pençe (1909), Cidal (1911), Yağmurdan Doluya (1919), Sansar (1920), Ceriha (1927). Mensur şiirleri ise Siyah inciler (1901) adıyla yayınlanmıştır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
TAAŞŞUK-I TALAT VE FİTNAT